OKTAY DOKUMACI

Joseph John Thomson Sir Joseph John "J. J." Thomson, Britanyalı fizikçi. Elektronları, izotop kavramını  keşfetmesi ve kütle spektrometresini icat etmesiyle bilinir. Plücker’in deneyini model alarak yaptığı deneyde katot ışınlarının manyetik ve elektriksel  alanda sapmalarını gözlemleyerek elektronlar için YÜK/KÜTLE(e/m) oranını 1,7588.10 11 C/kg  olarak ölçmüştür. son olarak da oğluyla çekilmiş bir fotoğrafı                                   twitter: kimyaci_79                            özel ders  iletişim: 0543 978 32 16 nobel ödülü,joseph john thomson,plücker,izotop kavramı,elektronda yük/kütle oranı,kütle spektroskopisi,modern atom teorisi,oktay dokumacı,kimya öğretmeni,kimya özel ders,ders,kimya,2018 ygs,2018lys,kimya konu anlatımı,pendik,anadolu yakası,istanbul,özel ders,birebir özel ders,

JULİUS PLÜCKER                         Katot ışınlarının manyetik alandaki davranışlarını inceledi. katot ışınlarının, düşük basınçlı gaz tüpünde ( geissler tube ) manyetik alan etkisinde büküldüğünü gözlemleyen alman fizikçi ve matematikçidir.                                                   twitter: kimyaci_79                            özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

GEORGE STONEY Faraday’ın çalışmalarına dayanarak atomlarda elektrik yüklü birimlerin bulunduğundan söz  etti ve bunlara ELEKTRON adının verilmesini önerdi. 1894 Herman Helmholtz' un 1881 yilinda varsaydigi "elektrik atomu"na  George Johnstone Stoney  "elektron"  adini verdi.                                                                                                                                          ELEKTRON Elektron, e− veya β− sembollü negatif temel elektrik yükü olan atom altı bir parçacıktır. Elektronlar temel Lepton parçacık ailesinin ilk jenerasyonuna aittir ve genellikle temel parçacıklar olarak düşünülürler. twitter: kimyaci_79                            özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

WİLLİAM CROOKS: William Crookes, İngiliz fizikçi ve kimyacı, metapsişik araştırmacı, İngiliz Psişik Araştırma Derneği başkanlarından, spiritüalist. Elektronların varlığına dair ilk kanıtı buldu. crooks tüpü(katot ışın tüpü), televizyon tüplerinin öncüsü olmuştur. katot ışınları (-) yüklü elektrottan çıkıp (+) yüklü elektrota doğru hareket eder. katot ışınları eksi yüklü taneciklerden (yani elektronlardan) oluşur. p twitter: kimyaci_79                           özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

HUMPHRY DAVY: Humphry Davy İngiliz kimyager, fizikçi ve mucit. Bileşikleri elektrik enerjisiyle ayrıştırmış ve elementleri saf olarak elde etmiştir.    Bileşikleri ayrıştırmak için elektrik akımını kullanarak potasyum(K), sodyum (Na), kalsiyum (Ca), stronsiyum (Sr) ve baryum (Ba) elementlerini saf olarak bileşiklerden ayırarak keşfetmiştir.                                                                                                                Madenci Feneri  ya da madenciler için güvenlik feneri olarak da bilinen fenerler, İngilizce’de, madenci fenerinin tasarımcısı olarak bilinen  Sör Humphry Davy ‘nin (1778 – 1829) anısına “Davy Lamps” (Davy Fenerleri, Lambaları) olarak da anılırlar. twitter: kimyaci_79                             özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

ALESSANDRA VOLTA Alessandro Volta  İtalyan fizikçisidir. 18 Şubat 1745'de İtalya Como'da doğmuştur. Yine aynı yerde 5 Mart 1827'de 82 yaşında iken hayata veda etmiştir. Alessandro Giuseppe Antonio Anastasio Volta pilin icadıyla tanınan İtalyan fizikçidir.  Alessandro Volta 1775'te elektofor adını verdiği elektrik üretip saklayabilen aracı yaptı.   ELEKTROFOR:   elektrostatik indüksiyon süreci ile elektrostatik yük üretmek için kullanılan basit bir jeneratördür.  İlk sürümü 1762 de İsveçli bilim adamı, Johan Carl Wilcke tarafından keşfedildi.  Fakat bunu geliştiren ve yaygınlaştıran,1775 yılında İtalyan bilim adamı Alessandro Volta oldu. 1776'da metan gazını buldu . Alessandro Volta  kas hücrelerinin yapısındaki metal iyonlarının ve içerisindeki sıvının elektrik içerdiğini keşfetti. Volta, aynı mantıkla ilerleyerek tuzlu su çözeltisinin iki ayrı uç kısmına çinkonı yerleştirmiş ve elektrik akımını elde etmiştir. 1801 yılında gerçekleşe

MİCHAEL FARADAY : Michael Faraday, İngiliz kimya ve fizik bilgini. 19. yüzyılın en büyük bilim adamlarından biridir. Elektromanyetik indüklemeyi, manyetik alanın ışığın kutuplanma düzlemini döndürdüğünü buldu. Elektrolizin temel ilkelerini belirledi. Elektrik ve kimyasal değişme arasındaki nicel ilişkiyi açıkladı. yaptığı elektroliz deneyleri sonucunda, elektrotlarda toplanan madde miktarının devreden geçen yük miktarı ile doğru orantılı olduğunu ifade etti. AgNO3 çözeltisinden 1,118 mg Ag metali açığa çıkaran elektrik yükü 1C(coulomb) kabul edilir. twitter: kimyaci_79                               özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

                                            MODERN ATOM TEORİSİ KEHRİBAR TAŞI: Ağaç reçinesinin fosilleşmesiyle oluşur. POZİTİF ELEKTRİK YÜKÜ:   Cam çubukta oluşan elektrik yüküdür. NEGATİF ELEKTRİK YÜKÜ:   Ebonit çubukta oluşan elektrik yüküdür. ebonit çubuk twitter: kimyaci_79                              özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

SERT SU( KİREÇLİ SU):  İçerisinde fazla miktarda kalsiyum ve magnezyum katyonları bulunduran sudur. Sular yeryüzünde ve yer altında kireçli toprağa temas ettiklerinde kireci çözerler ve bunun sonucunda kalsiyum ve magnezyum gibi sertlik veren iyonlar suya geçer. Kireçli su olarak da adlandırılan sert suların tadı acıdır. Ancak sağlık açısından sertliğin canlılar üzerinde zararlı bir etkisi olduğu şimdiye kadar tespit edilmemiştir. Hatta sert sular ile alınan iyonlar kemik gelişimi için faydalıdır. Sert sularda sabun köpürmez(çalışamaz). Deterjan köpürür. YUMUŞAK SU: İçerisinde kalsiyum ve magnezyum katyonları bulundurmayan ya da çok az bulunduran sulara da yumuşak su denilir. İYON DEĞİŞTİRİCİ REÇİNELER: Su yumuşatma reçinesi özel olarak üretilmiş polimer boncuklardır. Reçine içerisinde sodyum ile dengelenmiş negatif yüklü iyonlar vardır. Su cihazın içinden geçerken bu reçinelerdeki negatif iyonlar sodyum yerine kalsiyum ve magnezyumu tutarlar. Başka bir ifadeyle sody

                                                      SU ARITIMI AŞAMALARI: FİLTRASYON:  Kireç giderme ve koagülasyon işlemlerinden sonra dinlendirme havuzlarının üstünden alınan duru suyun içinde kalan küçük taneciklerin süzülerek tutulması gerekir. Bu amaçla kum filtreleri kullanılır. HAVALANDIRMA: Tanklardaki su, havalandırma ünitesinde havalandırılır. Bu sırada su içerisinde kirlilik oluşturan askıda kalmış ya da çözünmüş organik maddeler parçalanır. Havalandırmanın bir diğer amacı da suyun içerisindeki oksijen miktarını istenilen seviyeye getirmektir. KLORLAMA: Kolay uygulanabilmesi ve ucuz oluşu sebebiyle şehir sularının dezenfeksiyonunda en çok kullanılan metottur. Klor mikrop öldürücüdür. Mikrop öldürmek için 1 litre suda 0,1-0,3 mg klor olması yeterlidir. KOKU GİDERİMİ:  Gerektiğinden fazla miktarda klorlanması durumunda suyun lezzeti ve kokusu bozulur. Sudaki fazla klor, suyun havalandırılması ile giderilebilir.  Eğer klor kokusu bu şekilde giderilem

SU ARITIMI AŞAMALARI: DİNLENDİRME: Suyun havalanma, gün ışığında kalma veya iri tanelerin kendi halinde çökmeleri için bir havuzda bekletilmesi sürecidir. Bu sırada askıdaki katı maddelerin bir kısmı ile daha iri çözünmemiş yabancı maddeler kendi ağırlıklarıyla dibe çökerler. KİREÇ GİDERME: Uygun miktarlarda suya katılan kireç, suya sertlik veren megnezyum ve kalsiyum iyonları ile tepkimeye girerek magnezyum hidroksit ve kalsiyum karbonat bileşiklerini oluşturur. Oluşan bu bileşikler çamur hâlinde çökerek sudan ayrılır. KOAGÜLASYON(PIHTILAŞTIRMA): Dinlendirme havuzlarında suya bir koagülant (pıhtılaştırıcı) katılması ile askıdaki katı maddelerin çökeltilmesi kolaylaştırılır. Koagülant olarak kullanılan başlıca kimyasal maddeler; alüminyum sülfat, demir-III klorür ve sodyum alüminattır. Suya bu gibi kimyasal madde katılması sonucunda askıda kalan katı maddelerin yumaklar(floklar) halinde birleşmesine koagülasyon denir. twitter: kimyaci_79              

İŞLENMİŞ SU:  Kaynak suları şehirlerin su ihtiyacını karşılamaya yetmez. Bu nedenle şehirlerin su ihtiyacını karşılamak için nehir, göl gibi yüzey sularından yararlanılır. Yüzey suları miktar bakımından yeterlidir ancak kalite bakımından yeterli değildir. Kullanılabilmeleri ve içilebilmeleri için fiziksel ve kimyasal arıtım işlemlerinden geçmesi gerekir. Bu şekilde elde edilen suya işlenmiş su denilir. SU ARITIMI AŞAMALARI: MEKANİK ÖN TEMİZLEME:   Ham suda bulunan tahta parçaları, ağaç dalları gibi iri yabancı maddeler elek veya ızgaralarda tutulur. twitter: kimyaci_79                              özel ders   iletişim: 0543 978 32 16

UYARI:  Duş süresini 1 dakika azalttığımızda yılda kişi başına 18 ton su, diş fırçalarken muslukları kapattığımızda kişi başına 12 ton su ve bulaşıkları elde değil de makinede yıkadığımızda yılda ortalama 40 ton su tasarrufu sağlayabiliriz. KAYNAK SUYU: Doğal bir biçimde yeryüzüne çıkan yer altı suyuna kaynak suyu denilir. En iyi sular kaynak sularıdır. Ancak bunlar miktar bakımından yeterli değildir. Kaynak suları hiçbir işleme tabi tutulmadan içilebilir. Kaynak sularının tadı tamamen doğaldır ve bunlara herhangi bir katkı maddesi eklenmemekte veya kimyasal bir işlem yapılmamaktadır. Kaynak sularına fiziksel bir işlem olan filtrasyon ve ozonlama yapılmaktadır. FİLTRASYON:  Suyun kaynak noktasından kopup gelebilecek kum taneciklerini tutmak için yapılı r. OZONLAMA:  Suyu mikroplardan arındırmak amacıyla ozon gazının verilmesi işlemidir. twitter: kimyaci_79                              özel ders  iletişim: 0543 978 32 16

 SU VE HAYAT   Yeryüzünün yaklaşık üçte ikisi sularla kaplıdır.  Su, insanların ve diğer canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli tatsız ve kokusuz bir maddedir. Normal bir insanda yaklaşık 35 litre su bulunur. Bir insanın sadece biyolojik ihtiyaçları için günde yaklaşık 2 litre suya ihtiyacı vardır. Temizlik, yemek, ısınma gibi hususlar da dikkate alınınca bu ihtiyaç günlük 300 litreye çıkar. Dünyada su kütlesi fazla olmasına karşın insanın kullanabileceği tatlı su miktarı oldukça azdır. Yeryüzündeki su kaynaklarının %97’si denizlerin ve okyanusların tuzlu sularından oluşur. Tuzlu su insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecek niteliklere sahip değildir. Su kaynaklarının %3’ü kadarı tatlıdır. Tatlı suların %68,3’ü buzullar ve buzul dağlarında, %31,4’ü yer altında, %0,3’ü ise yeryüzünde bulunur. Yüzey sularının %87’si göllerde, %11’i bataklıklarda ve %2’si nehirlerde bulunur. NOT: Evlerimizde suyun %35’i banyoda, %30’u tuvalette, %20’si çamaşır ve bulaşık yıkamada, %10’

Öncelikle OKTAY DOKUMACI  kimdir? evet bu benim yani 27.10.1984 istanbul doğumlu bir kimya öğretmeni :) Erzurum Atatürk Üniversitesi tezsiz yüksek lisanslı kimya öğretmenliği 2009 mezunuyum.  Öğretmenliğe 2009 yılı eylül ayında istanbul pendik güzelyalı ito ticaret meslek lisesinde başladım.  Son 6 yıldır da pendik uğur temel lisesinde kimya öğretmenliği yapmaktayım. Evliyim ve ali poyraz isminde oğlum var. mesleğimi severek yapan başarılı bir kimya öğretmeniyim. twitter: kimyaci_79 özel ders iletişim: 0543 978 32 16